Enerji Güvenliğinde Yeni Dönem: Yenilenebilir Enerji Yatırımlarında Rekor Kırıldı

Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Hedefleri Hızla Gerçekleşiyor

ANKARA’da düzenlenen “2024 Yılı Yenilenebilir Enerji Yatırımları Toplu Açılış Töreni”nde, Bakan Bayraktar önemli açıklamalarda bulundu. Enerji arz güvenliğini sağlama yolunda dışa bağımlılığı azaltan projelerin hızla devreye alındığını vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde sahip olduğu büyük potansiyele dikkat çekti.

Bayraktar, “Rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü sıfırdan 35 bin megavatın üzerine çıkardık. Bugün bu kaynaklarla tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacak seviyedeyiz” dedi. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler 29. Taraflar Konferansı’nda 2035 yılı hedefi olarak 120 bin megavatlık rüzgar ve güneş kurulu gücünü ilan ettiğini hatırlattı.

Yüksek Katkı ve Rekor Kurulu Güç

Bu hedef doğrultusunda çalışmalarını hızlandıran Bakan Bayraktar, toplam 6 bin 818 megavatlık rüzgar ve güneş santraliyle yeni bir rekora imza attıklarını belirtti. Her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışmalarıyla özellikle sanayiciler, ticarethaneler ve turizm tesislerinin kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projelerin hayata geçeceğini söyledi.

Yarışmalara, yerli yatırımcıların yanı sıra Uzak Doğu, Orta Doğu ve Avrupa’dan şirketler yoğun ilgi gösterdi. Bu rekabet ortamında teklifler taban fiyatlara indikten sonra, kazanan firmalar toplam 220 milyon dolar tutarında lisans bedelini peşin ödeyerek projelere katkıda bulundu. Önümüzdeki üç yıl içinde yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yapılması planlanıyor.

Yenilenebilir Enerjinin Ekonomiye Katkısı

Bu projeler sayesinde yaklaşık 2 milyon 300 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak ve yıllık 540 milyon dolar doğal gaz ithalatı önlenecek. Ayrıca, 2024’ün sonuna kadar güneş ve rüzgar projelerinden oluşan toplam 2 bin megavatlık yeni YEKA yarışmaları düzenlenmesi hedefleniyor.

Bayraktar, kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi gerektiğine vurgu yaparak, kömür, doğal gaz, nükleer ve hidroelektrik santrallerinin bu kaynakları tamamlayıcı rol üstlenmesi gerektiği üzerinde durdu. Ayrıca, komşu ülkelerle yüksek iletim kapasitesine sahip, siber saldırılara karşı dirençli elektrik şebekesinin oluşturulmasının da büyük önem taşıdığını belirtti. Bu adımların, ülkeyi doğudan batıya, güneyden kuzeye yeşil enerji koridorlarıyla kuşatacak ve elektrik altyapısını güçlendirecek bir stratejinin parçası olduğu ifade edildi.