Erdoğan’dan 14 Mayıs Demokrasi ve Terörle Mücadele Vurgusu

Türk Demokrasi Tarihinde 75. Yıl Anlamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 14 Mayıs’ın Türk demokrasi tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. 75 yıl önce gerçekleştirilen ilk seçimle Türkiye’nin demokrasiye adım attığını hatırlatan Erdoğan, bu seçimlerde tek parti CHP’sinin iktidardan düştüğünü, milletin teveccühüyle Demokrat Parti’nin iktidara geldiğini vurguladı.

Erdoğan, Menderes ve arkadaşlarının, o dönemdeki CHP yönetiminin tehditlerine rağmen, 10 yıl boyunca büyük hizmetler yaptığını söyledi. Bu dönemde açılan İmam Hatip Okulları ve ezanın aslına uygun okunması gibi önemli adımların, halkın yaşamında iz bıraktığını dile getirdi. Anadolu köylüsünün, fakirlik ve imkânsızlıklar nedeniyle yaşadığı zorlukların, Menderes döneminde aşılmaya başlandığını ifade etti.

Demokrasi ve Kahramanlar Anısına

Erdoğan, ülkenin yollara, elektriğe, makinaya ve traktöre kavuştuğu 14 Mayıs 1950’den itibaren demokrasi yolunda önemli adımlar atıldığını belirtti. Demokrat Parti’nin 10 yıllık iktidarının, demokrasi ve kalkınma açısından bir milat olduğunu vurguladı. Ancak, sonraki yıllarda darbe ve vesayet girişimlerinin millet iradesini zayıflatmaya çalıştığını, buna rağmen milletin demokrasiye sahip çıkmayı sürdürdüğünü kaydetti.

Bu özel gün vesilesiyle, başta şehit Başbakan Adnan Menderes olmak üzere, demokrasi kahramanlarını rahmetle andıklarını belirtti. Necip Fazıl Kısakürek’in, “Zeybeğim, Zeybeğim ne oldu sana” dizelerini anımsatarak, millet ve memleket sevdalılarını unutmayacaklarını vurguladı. Ayrıca, 86 milyonun arasına örülen terör duvarını kaldırmak ve demokrasiyi güçlendirmek adına gösterilen çabalara da dikkat çekti.

İki Yılın Değerlendirmesi ve Gelecek Vizyonu

İki yıl önce gerçekleştirilen 14 Mayıs 2023 seçimlerinin, demokrasi yolculuğunun ikinci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu süre zarfında milletin hizmet ve eserlerle buluştuğunu söyledi. Hedeflerinin, önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye Yüzyılı’na ulaşmak olduğunu belirtti. Bu kapsamda, bölücü örgütün “fesih ve silah bırakma” kararını açıklamasıyla yeni bir safhaya geçildiğini aktardı.

Erdoğan, bu gelişmenin birliğimizi, kardeşliğimizi ve ortak geleceğe yürüyüşümüzü güçlendirdiğini, terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırmayı amaçladıklarını ifade etti. Türkiye’nin, kendi meselelerini kendi iradesiyle çözecek güce sahip olduğunu vurguladı.

MHP ve İşbirliği Duruşu

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ekim ayındaki kapsayıcı ve kuşatıcı duruşunun, bugüne uzanan sürecin temel taşı olduğunu belirtti. Geçmişteki yanlış uygulamaların terörün zeminini genişlettiğine dikkat çekerek, 40 yılda, Türk, Kürt ve diğer kesimlerin acı çektiğine değindi.

Terörle mücadelede, riskleri göze alarak büyük bedeller ödenmiş olsa da, sonunda başarıya ulaşılmak üzere olunduğunu söyledi. Ayrıca, terör ve silahların devrinin kapanmak üzere olduğunu, meşru ve makul yolların tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

Güvenlik ve Ekonomik İyileşme

Erdoğan, terörün sadece canları değil, ekonomiyi de ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Kullanılan devasa bütçenin, doğrudan ve dolaylı terörle mücadeleye harcandığını belirtti. Siyasi istikrarsızlık ve alınan ağır bedeller nedeniyle, ülkenin bugün dahi bazı sorunlarla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.

Türkiye’nin, 2023 ve Türkiye Yüzyılı vizyonlarıyla eski paradigmalarla hareket edilmesi halinde, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmanın mümkün olmadığını söyledi. Terör sorununun, ortak akıl ve vicdan çerçevesinde, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet ilkeleriyle çözülmeye yakın olduğunu belirtti.

Bölgesel ve Küresel Barış Çabaları

Erdoğan, bölgede ve ötesinde barış ve istikrar için aktif katkılarda bulunduklarını vurguladı. Suudi Arabistan’da yapılan görüşmelerde, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına ilişkin gelişmeleri hatırlattı. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, bölge güvenliği ve barışını güçlendirmeye dair adımlar attıklarını kaydetti.

Türkiye’nin, bölgesel krizlerin çözümünde arabuluculuk ve destek sağlayan ülkelerden biri olduğunu ve barış diplomasisini aktif bir şekilde yürüttüğünü belirtti. Bu kapsamda, Rusya-Ukrayna savaşı, Hindistan-Pakistan gerilimi, Gazze’deki insani trajedi ve Afrika’daki gelişmelerde ilkeli ve adil politikalar izlediklerini ifade etti.

Barış ve İşbirliği İdeali

Erdoğan, bölgede ve dünyada barış, huzur ve demokrasi için çaba gösterdiklerini vurguladı. Son günlerdeki diplomasi trafiğiyle, Suudi Arabistan’da gerçekleştirilen görüşmenin, bölgesel barışa katkı sağlayacağını belirtti. Ayrıca, Gazze’deki insani trajedinin sona erdirilmesi için yürütülen çabalara destek verdi.

Son olarak, Türkiye’nin, güçlü devlet tecrübesi, liderliği ve diplomasi yetenekleriyle, bölgesel barış ve istikrarda önemli bir aktör olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, uluslararası krizlerin çözümünde arabulucu ve destekçi ülke olarak konumunu güçlendirmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.