Yavuz Ağıralioğlu’ndan Terör ve Kürt Mesajları

Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu, parti merkezinde düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin terörsüz bir gelecek talebine vurgu yaptı. Konuşmasında, terörle mücadelede milletin acılarına dikkat çekerek, “Terörsüz Türkiye, bu takdimle sunulan hiçbir hedef Türk milletinin sırtını dönebileceği bir hedef değildir” dedi. Milletin evlatlarını katletmiş bir terör örgütüne karşı gösterilen hassasiyetin ortak sükunet ve birlik duygusu olduğunu belirtti.

HDP ve PKK’ya yönelik sert ifadeler kullanan Ağıralioğlu, “PKK Türk Milleti’nin dengi değildir. HDP Türk milletiyle mütekabili değildir” diyerek bu yapıların milletle bağlarının olmadığını vurguladı. Ayrıca, yıllardır bölgeye silah ve destek sağlayanlara karşı duruşunu koruduklarını, Öcalan’a teşekkür edilmesini ise eleştirdi. “Biz vatanımıza, milletimize, dinimize, devletimize adanmış bir ömür yaşadık” diyerek, devletin ve milletin güvencesiyle hareket ettiklerini belirtti.

İç güvenlik ve milletin hassasiyetlerinin önemine değinen Ağıralioğlu, “Bunlar insan değil, insan kasapları. Evlatlarımızı kendi halklarından katlediyorlar” ifadeleriyle terör örgütlerinin vahşetine dikkat çekti. Ayrıca, bölgedeki çatışmalar ve şehitler üzerinden hükümete çağrıda bulunarak, “Milletin sessizliği onay değil, bu sessizliğin sebebini anlayamıyorlar” dedi.

Meşruiyet ve referandum konularına da değinen Ağıralioğlu, “Milletimizin onayı olmadan yapılan işler meşru değildir. Önümüzdeki dönemde bunu tekrar tekrar dile getireceğiz” diyerek, halkın iradesinin önemine vurgu yaptı. Terörle mücadelede yaşanan acıların, çözüm sürecinde ödenen bedellere rağmen devam ettiğini belirtti ve “Evlatlarımız bir günle kaybediliyor, özür dilemek, rızalarını almak gerekir” çağrısında bulundu.

Türkiye’nin Ortadoğu’da kurduğu devletler, verilen silahlar ve petrol gelirleriyle yapılan hamleleri hatırlatan Ağıralioğlu, “Milletimizden vazgeçmeyiz, PKK bizim düşmanımızdır, Kürtler ise kardeşimiz” diyerek, bölücülüğe karşı duruşunu net biçimde ortaya koydu. Terör ve bölücülük karşısında devletin ve milletin birliği gerektiğine dikkat çekti.