Hak-İş’ten Kamu Çerçeve Protokolü Teklifine Sert Tepki

Hak-İş’ten Tepki Çeken Kamu Çerçeve Protokolü Teklifi

Sağlık ve sosyal hizmet işkolunun yetkili sendikası Hak-İş Konfederasyonu, hükümetin Kamu Çerçeve Protokolü teklifine karşı sert çıkışını sürdürdü. Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) tarafından sunulan ve çalışanların beklentilerini karşılamaktan uzak olan teklif, Sivas’ta da protesto edildi.

Numune Hastanesi önünde toplanan Hak-İş’e bağlı işçiler, teklife ilişkin görüşlerini dile getirdi. Öz-Sağlık-İş Sendikası Sivas Şube Başkanı İbrahim Eyce, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

• “Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.”
• “Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken, alım gücümüz her geçen gün düşüyor. Vergi dilimleri ya yüzde 15 ile sabitlenmeli ya da matrahlar hissedilir seviyede yükseltilmelidir.”
• “İş barışını sağlamak ve adil bir çalışma ortamı oluşturmak adına çalışma saatleri tüm kamuda 40 saate düşürülmeli. Ayrıca, kamuda çalışan ve aynı işi yapan personeller arasında farklılık olmamalıdır.”

Özellikle 4857 İş Kanunu’nun yeniden revize edilerek kamuda çalışan işçi ile özel sektörde çalışan işçinin ayrımının yapılmasını isteyen sendika temsilcileri, yüksek öğrenim görmüş ve uzun yıllar idari görevlerde bulunmuş emekçilerin de yönetici olma hakkını talep ediyor. Ayrıca, yatılı kuruluşlarda çalışanların yemek ücretlerinin ihale bedeli üzerinden ödenmesi ve kalan kısmın emekçilere iade edilmesi gibi talepler de dile getirildi.

Eyce, söz konusu teklifin bu haliyle müzakere edilmesini uygun görmediklerini vurguladı. “Tüm bu ekonomik koşullar ve geçim mücadelemiz göz önüne alındığında, yeni teklifin adil ve beklentilerimizi karşılayan bir seviyeye ulaşmasını istiyoruz” dedi.

Hükümet yetkililerinin, ülkenin büyüdüğü ve üretimin arttığı yönündeki açıklamalarına rağmen, emekçilerin hayatında bu gelişmelerin yansımasının olmadığını belirten Eyce, taleplerini şöyle sıraladı:

• Vergi dilimlerinin arttırılması veya matrahların yükseltilmesi
• İş saatlerinin tüm kamuda 40 saate indirilmesi
• Aile bütünlüğünü koruyacak düzenlemeler ve tayin sorunlarının çözülmesi
• 696 sayılı KHK’nin tamamen kaldırılması ve emekçilerin genel bütçeye aktarılması
• İşçilerin, gerektiğinde 24 saat çalışabilmesi
• 4857 İş Kanunu’nun revize edilerek kamuda ve özel sektörde çalışanlar arasında ayrım yapılmaması
• Yüksek öğrenim görmüş emekçilerin yönetici olma hakkının tanınması
• Yatılı kuruluşlarda çalışan personellerin yemek ücretleri ve haklarının iyileştirilmesi

Eyce, tüm bu taleplerin karşılanması için aylardır süren müzakerelerin sonucunu beklediklerini, hükümet ve TÜHİS’in tutumunun ise kamuda çalışan 600 bin emekçinin sabrını zorladığını ifade etti. “Tüm haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz” diyen Eyce, sözlerine şöyle devam etti:

• “Ülkemizin büyümesiyle emekçinin payı küçülmesin. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını istiyoruz.”
• “Sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını öğreniyoruz. Talebimiz, bu teklifin 600 bin emekçinin lehine sonuçlanmasıdır.”
• “Ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz: Bu süreç daha fazla uzamasın!”
• “Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı ve yeni teklif, emekçilerin beklentilerini karşılamalıdır.”
• “Her zaman müzakereden, uzlaşıdan ve sorunların masada çözümünden yanayız. Ülkemizin sorunlarına yeni sorunlar eklemek istemiyoruz.”
• “Kamu Çerçeve Protokolü taleplerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağız.”
• “Refahımızı artırmayan ve sorunlarımızı çözmeyen tekliflere ‘evet’ demeyeceğiz.”
• “İşçinin iradesi kırmızı çizgimizdir ve bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.”

Hak-İş’in taleplerinin çözüme kavuşmasını beklediklerini belirten Eyce, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve mağduriyetlerimiz göz önüne alındığında, Kamu Çerçeve Protokolü’nün beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.”