Türkiye’nin Kültürel Ziyafeti İtalya’da: Mistisizm ve Sanat Buluşması

İtalya’da Mistisizm ve Sanatın Derinlemesine Yolculuğu

İtalya’nın zengin kültür takvimine yeni bir boyut kazandıran Türkiye kökenli etkinlikler, mistisizm ve sanatın iç içe geçtiği bir atmosferde gerçekleşti. Bu kapsamda, İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen “Mistisizm: Doğu ile Batının Buluştuğu Köprü” sempozyumu ve “Sırra Yolculuk: Harflerin Hikmeti” adlı hat sanatı sergisi, kültür ve düşünce dünyasında önemli yankılar uyandırdı. Ayrıca, kolezyumda açılan ve 6 ayda 6 milyon ziyaretçiye ulaşan “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisiyle Türkiye’nin kültürel mirası tekrar gözler önüne serildi.

Kültürel İşbirliğinin Zirvesi: Mistisizm ve Sanatın Sinerjisi

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla gerçekleşen mistisizm sempozyumu, tasavvufun insanlık tarihindeki yolculuğunu ve felsefi derinliğini gözler önüne serdi. Yazgı, açılışta yaptığı konuşmada, Mevlânâ Celâleddin Rumi ve Yunus Emre’nin mistisizm ve sevgi anlayışını vurguladı. Mevlânâ’nın “Ben ayırmaya değil, birleştirmeye geldim.” sözünü hatırlatan Yazgı, onun yalnızca bir metafizik anlayış değil, aynı zamanda insanları birliğe çağıran güçlü bir mesaj taşıdığını belirtti.

Mevlânâ’nın eserleri, sadece düşünsel değil, estetik ve kültürel miras olarak da günümüze ulaşmıştır. Yazgı, “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” ve “Ne olursan ol yine gel” sözleriyle insanlık sevgisi ve hoşgörüyü yansıttığını dile getirdi. Yunus Emre’nin ise sevgi ve insan odaklı şiirleriyle Anadolu’nun ruhunu temsil ettiğine değinen Yazgı, Yunus’un “Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz” mısrasının, 13. yüzyıldan günümüze gelen evrensel bir reçete olduğunu ifade etti.

Türkiye-İtalya Kültürel Bağlarında Yeni Bir Sayfa

Yazgı, Türkiye’nin küresel kültür kurumlarından Yunus Emre Enstitüsü’nün, 70’den fazla ülkede “yetmiş iki millete” yakınlıkla faaliyet gösterdiğini belirtti. Enstitü, dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, kültürel değerleri ve modern Türkiye’yi anlatmayı amaçlıyor. Roma Yunus Emre Enstitüsü’nün, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve ortak kültürel paydaları öne çıkarmak adına çeşitli programlar düzenlediğine dikkat çekti.

Göbeklitepe Sergisi ve Türk-İtalyan Kültürel Mirası

Neolitik döneme ilişkin en kapsamlı projelerden biri olan “Taş Tepeler: Büyük Dönüşümün Coğrafyası” kapsamında düzenlenen “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisi, kolezyumda 6 ayda 6 milyon ziyaretçiyle büyük bir başarı kazandı. Yazgı, bu ziyaretçi sayısının Türk-İtalyan kültürel iş birliğinin önemli bir göstergesi olduğunu vurguladı. Ayrıca, Anadolu’nun kadim kültürüne ait Kibele-Magna Mater kültüne ait eserlerin Roma Forum Alanı’nda sergilenmesinden memnuniyet duyulduğu belirtildi.

Kültür ve Sanatın Derinleşen Bağları

Roma’daki “Sırra Yolculuk: Harflerin Hikmeti” sergisi, hat sanatının zarafeti ve mistik düşüncenin estetik boyutunu bir araya getirdi. Sergide, uluslararası ödüllü hattatların eserleri yer aldı. Abdurrahim Kahya ve Seyit Ahmet Depeler’in toplam 22 eseri, ziyaretçilere içsel bir yolculuk sunarken, Mevlânâ, Yunus Emre ve Anadolu düşünce dünyasının izlerini taşıyor.

Kültürel Dostluk ve Sona Erdiren Etkinlikler

Roma’daki Türk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen de katıldı. Bu etkinlikler, uzun yıllardır devam eden Türk kültür faaliyetlerinin yeni bir aşamaya ulaşmasını simgeledi. Ayrıca, etkinliklerde Türk ve İtalyan katılımcılar, anlamlı ve samimi bir kültürel paylaşımda bulundu ve dostluk köprüleri kuruldu.