Büyük Birlik Partisi’nden Madımak Katliamı ile İlgili Açıklama

BBP Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Boztuğ’dan Madımak Açıklaması

BBP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’in katıldığı bir televizyon programında Madımak Katliamı ile partilerinin ilişkilendirilmesine sert tepki gösterdi. Boztuğ, yaptığı açıklamada, “Doğu Perinçek’in, katıldığı bir televizyon programında, Cumhuriyet tarihimizin en hazin hadiselerinden biri olan, 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen ve hepimizi üzen Madımak Oteli yangınıyla partimizi ilişkilendirmeye çalışmasını hayretle ve esefle izledik. Gün gibi ortada olan bu fitne-fesat, kaos-karmaşa yaratılmasını hedefleyen olaylar dizisinde yer alan Madımak Oteli yangınının, Büyük Birlik Partimize çamur atmak için istismar edilmesi en hafif deyimle akıl ve izandan yoksun büyük bir iftira ve karalamadır. Alçaklıktır…”

İl Binasına Alınan Canlar ve Kurtarılma Hikayesi

Boztuğ, sözlerine şu şekilde devam etti: “Küresel güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin, 1960 Darbesiyle başlayan ve 10 yılda bir demokrasiyi, hukuku ve anayasayı yerle bir eden ara rejim uygulamaları, bugün hala milletimizin hafızasındadır. 1980 darbesinden 10 yıl sonra, 1990’lı yılların başında, aynı küresel güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından, Türkiye’nin yeniden bir darbe ortamına sürüklenmeye çalışıldığına şahit olduk. Bu olaylar dizisi, Uğur Mumcu’nun 24 Ocak 1993’te öldürülmesi, Jack Kamhi’ye 28 Ocak 1993’te suikast düzenlenmesi, Adnan Kahveci’nin 5 Şubat 1993’te trafik kazasında ölümü, Orgeneral Eşref Bitlis’in 17 Şubat 1993’te uçak kazasında ölümü, merhum Turgut Özal’ın 17 Nisan 1993’te şüpheli ölümü, Bingöl’de 24 Mayıs 1993’te 33 silahsız askerimizin şehit edilmesi, Sivas Madımak otelinin 2 Temmuz 1993’de yakılması ve 33 kişinin hayatını kaybetmesi, hemen 3 gün sonra 5 Temmuz 1993’te Başbağlar katliamında 33 kişinin hunharca öldürülmesi, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın 22 Ekim 1993’te Diyarbakır-Lice’de suikast silahıyla katledilmesi, Binbaşı Cem Ersever’in 4 Kasım 1993’te katledilmesi gibi olaylar arşivlerde duruyor. Bu vahşi suikastler ve toplu katliamlar, ülkemizin yeniden bir darbe ortamına sürüklenme gayretlerine rağmen, Türk Milleti demokrasisini bedeller ödeyerek korumuştur.

Madımak Oteli’ndeki Kurtarma Çabası ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun Rolü

Boztuğ, sözlerine şöyle devam etti: “Madımak Oteli yangınında, Kurucu Liderimiz ve o günkü Genel Başkanımız Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun talimatıyla, Büyük Birlik Partisi Sivas İl Teşkilatımızca, otelin 5. katı ile İl Binamız arasındaki 1-1.5 metrelik mesafeye ahşap malzemeler konularak, başta Sanatçı Arif Sağ olmak üzere 40’a yakın Can’ımızın Büyük Birlik Partisi İl Binamıza alınarak kurtarılması sağlandı. Bu olay, tüm Alevi Canlarımız ve Alevi Ocaklarımız tarafından bilinmektedir. Ayrıca, 12 Eylül döneminde sıkıyönetim yargılamalarından suçsuzluğu ispatlanan ve 7,5 yıl hapiste yattıktan sonra beraat eden Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun, o dönemde yaşadığı zorluklar ve yaşananlar, hafızalarımızda yer almaktadır. Muhsin Yazıcıoğlu, hayatını, Alevisiyle Sünnisiyle, Kürdü, Lazı, Türkmeniyle, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne adamış büyük bir Alperen’dir.”

Birlik ve Bütünlük Vurgusu ve Provokasyonlara Karşı Duruş

Boztuğ, sözlerine şöyle devam etti: “Şehit Muhsin Yazıcıoğlu, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında ‘Yetmiş iki millete bir gözle bakın’ diyerek yol gösteren Pir Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin izinden giden, ‘Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz’ diyebilen büyük bir Alperen’dir. 1993 yılındaki büyük provokasyonlardan biri olan Sivas-Madımak katliamı sırasında, Büyük Birlik Partisi ve Kurucu Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun duruşu herkesçe bilinmektedir. Doğu Perinçek’in, akıl ve izandan yoksun net bir iftira olan açıklamasını, başta Alevi yurttaşlarımız olmak üzere Büyük Türk Milletinin değerlendirmesine saygılarımızla sunarız.”