Mekke Sokaklarında Sümeyye’nin Hikayesi: Zorluklara Karşı Umut ve Dayanışma

Mekke sokaklarında sıcaktan bunalmış bir gün

Hava sıcaklığının zaman zaman 50 dereceye yaklaşmasıyla mekânda yaşam oldukça zorlaşmıştı. Bu sıcaklar altında, Mekke-i Mükerreme’nin en hareketli caddelerinden biri olan Halil’ur-Rahman Caddesi’nde, küçük Sümeyye mendil satarken hayat mücadelesini sürdürüyor.

Geçmişin izleri ve zorlu yaşam

Sümeyye’nin hikayesi, ailesinin yaşadığı trajedilerle dolu. Babası, Gazze’de İsrail savaş uçaklarının bombardımanında hayatını kaybetmişti. Bu kayıttan sonra, annesi Humeyra ve kardeşleri Zeynep, Habibe ve Meryem ile birlikte hayatta kalmak için büyük zorluklar yaşamışlardı. Gazze tünellerinden Mısır’a, oradan da Suudi Arabistan’a kaçışları, onların yaşamını daha da karmaşık hale getirmişti. Mekke’nin Kakiyyah semtinde, derme çatma bir evde sığınak bulmuşlardı, ancak yaşam şartları her geçen gün zorlaşıyordu.

Hayat mücadelesi ve umut dolu anlar

Güneşin kavurduğu bu sokakta, hacı amcalarından biri, Sümeyye’nin krakerlerini satın alıp tekrar ona geri verirken, küçük kızın yüzündeki tebessüm dikkat çekiyordu. O gece, kraker satışından kalan parayı annesine veren Sümeyye, “Biraz daha satsak, belki Habibe’ye yeni terlik alırız,” diyerek umut dolu sözler sarf etti. Annesi ise, kızının bu çabalarına gülümsemeyle karşılık verdi ve gözleri doldu.

İnanç ve dayanışmanın gücü

Sabah yine aynı yerde, aynı umutla, aynı zorluklara rağmen duracaklardı. Güneş yine yakacak olsa da, birbirlerine sımsıkı tutunarak hayata tutunmaya devam edeceklerdi. Onlar sadece satmadıkları krakerler veya şekerler değil; onurlarını, sabırlarını ve içlerindeki umudu satıyorlardı. Bu hikaye, yaşadıkları zorluklara rağmen ayakta kalanların, umudunu ve dayanışmasını anlatıyor.