Dolar 42,5128
Euro 49,5436
Altın 5.766,35
BİST 11.007,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sivas 11°C
Az Bulutlu
Sivas
11°C
Az Bulutlu
Cts 11°C
Paz 9°C
Pts 9°C
Sal 8°C

Türkiye’nin Orman Varlığı ve Ağaçlandırma Çalışmaları

Türkiye’nin orman varlığı ve ağaçlandırma çalışmaları hakkında detaylı bilgiler, sürdürülebilirlik ve çevre koruma çabalarını keşfedin.

Türkiye’nin Orman Varlığı ve Ağaçlandırma Çalışmaları
21 Ağustos 2025 12:59
66
A+
A-

Türkiye, Orman Varlığını Artırmada Öncü Bir Ülke

Türkiye, orman alanını geliştirmede Avrupa’da ilk sırada yer alırken, dünya genelinde de önemli sıralamalarda bulunuyor. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1973 yılında 20,2 milyon hektar olan orman alanı, geçen yıl 23,4 milyon hektara çıktı. Bu gelişmenin temelinde yapılan bilinçli ve bilimsel temelli ağaçlandırma çalışmaları yer alıyor.

Yangın Sonrası Ağaçlandırma ve Doğal Yenilenme Süreçleri

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, yangınların ardından başlatılan ağaçlandırma çalışmalarının tamamen bilimsel yöntemlerle yürütüldüğünü vurguluyor. Hatalı zamanlamalar veya yanlış yöntemlerle yapılan ağaçlandırmaların uzun vadede emekleri boşa çıkarabileceğine dikkat çekiyor. Karacabey, “Önceliğimiz, bölgenin ekolojik yapısına uygun türlerle kalıcı ve sağlıklı ormanlar kurmak” ifadelerini kullanıyor.

Doğal ve Yapay Yenilenme Yöntemleri

Kızılçam ormanlarında doğanın kendi yenilenme gücünden istifade edildiğine değinen Karacabey, yanar alanlarda ilk yağmurla birlikte kozalaklardan dökülen tohumların filizlendiğini hatırlattı. Makilik alanlarda ise köklerden sürgün verme yöntemiyle yeniden hayat buluyor. Ayrıca, doğal gençleştirmenin yetersiz kaldığı durumlarda, yerel türlerden üretilmiş fidanlar tercih ediliyor. Her bölgeye ait türlerin kullanılması gerektiğine işaret eden Karacabey, “Her fidan her bölgede gelişmez. İklim, toprak ve rakıma uyumlu, yöresel özelliklere sahip genetik çeşitlilikte fidanlar kullanılır. Bu sayede sulama ve bakım ihtiyacı azalır, ormanlar uzun ömürlü olur” diyor.

Meyveli Türler ve Yangınlara Yaklaşım

Türkiye’deki ormanların yaklaşık yüzde 30’unu meşe, yüzde 23’ünü kızılçam, yüzde 17’sini karaçam ve yüzde 7’sini sarıçam türleri oluşturuyor. Yanlış kanıya göre, zeytin ve badem gibi meyveli türlerle orman kurulmaya çalışılıyor; fakat uzmanlar bu türlerin yangına hassas olduğunu, sulama ve gübreleme gerektirdiğini belirtiyor. Erozyonla mücadelede ve karbon tutumunda bu türler yetersiz kalıyor. Bu yüzden, bu türler orman köylerinin ekonomisini desteklemek amacıyla, belirli alanlarda dikiliyor.

Ekosistem ve Çevre İçin Çamın Önemi

Çam ağaçlarının, az su istemesi, yangın sonrası kendini yenileyebilmesi ve doğal türler arasında yer alması sebebiyle ekosistem açısından vazgeçilmez önemi bulunuyor.

Anayasal Güvence ve Kamu Bilinci

Karacabey, ormanların yanan alanlarının başka amaçla kullanılamayacağını, Anayasa’nın 169. maddesiyle güvence altına alındığını belirtiyor. Ayrıca, 2019’dan itibaren her yıl 11 Kasım’da kutlanan Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında, “Geleceğe Nefes” kampanyasıyla 81 ilde toplam 34,7 milyon fidan toprakla buluşturuldu. Bu etkinliklerin amacı, ormanların korunması ve genç nesillere çevre bilinci aşılamak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.