Dezenformasyon Kampanyası: Türkiye’de Hristiyanlara Yönelik İddialar Çürütüldü

Türkiye’nin dini özgürlük politikası ve gerçekler

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), son günlerde çeşitli uluslararası çevreler tarafından yayılan ve Türkiye’deki bazı Hristiyan topluluklara mensup yabancı uyruklu kişilerin “ulusal güvenlik tehdidi” nedeniyle sınır dışı edildiği iddialarının asılsız olduğunu açıkladı. DMM’nin sosyal medya hesabından yayınlanan açıklamada, bu tür haberlerin kasıtlı bir dezenformasyon kampanyasının parçası olduğu belirtildi.

Türkiye’nin tarihi hoşgörü ve dini özgürlük politikası

Türk devletinin farklı din ve kültürlere mensup bireylerin barış içinde yaşamasını sağlayacak köklü bir medeniyet mirasına sahip olduğu vurgulandı. Açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa ile güvence altına aldığı din ve vicdan özgürlüğünden hiçbir vatandaşının inancı veya ibadet biçimi nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamasına özen gösterdiği söylendi. Ayrıca, farklı inançlara sahip toplulukların ibadethanelerinin korunması ve restorasyon projeleriyle yeniden ibadete açılması konusunda da önemli çalışmalar yürütüldüğü belirtildi.

Yasal uygulamalar ve dini özgürlükler

DMM, Türkiye’nin egemen bir devlet olarak, vize ihlali, kamu düzenine aykırılık veya yasal izin eksikliği gibi nedenlerle yabancı uyruklu kişiler hakkında idari kararlar alabileceğine, ancak bunların hiçbir zaman dini kimlik veya aidiyet temelinde yapılmadığına dikkat çekti. Açıklamada, cemaat vakıflarının mülkiyet haklarının korunduğu ve hukuki süreçlerin şeffaf olduğu vurgulandı.

Sonuç: Hoşgörü ve barışın sürdürülebilirliği

DMM, dezenformasyon girişimlerinin Türkiye’nin din özgürlüğü, çokkültürlülük ve toplumsal barış hedeflerini sabote etmeyeceğine dikkat çekti. Ülkenin tarih boyunca taşıdığı hoşgörü mirasıyla, farklı inançların bir arada barış içinde yaşama ortamını sürdüreceği mesajı verildi.