Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde iki deprem yaşandı

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 27 Ekim günü gerçekleşen 6.1 büyüklüğündeki deprem bölgede büyük endişe yarattı. Aynı bölge, 10 Ağustos’ta da aynı büyüklükte bir depreme sahne olmuştu. Bu ikinci sarsıntı İzmir, İstanbul, Bursa ve civar illerde de hissedildi. Her iki depremde de bazı yapıların yıkılması ve ciddi hasarlar meydana geldi.

Depremin ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgedeki incelemelerini sürdürdü. Ekibimizle birlikte bölgedeki arazi çalışmalarını gerçekleştiren Prof. Dr. Sözbilir, yeni keşfedilen fay hatlarının varlığını açıkladı. Sözbilir, “Güneydeki dağlık bölgede, daha önce hareket etmemiş fayların tespit edildiğini belirtti. Bu fayların milyonlarca yıl boyunca hareketsiz kaldığı, ancak son 10 bin yıl zarfında hareket ettikleri ortaya çıktı. Önceleri ‘ölü fay’ olarak kabul edilen bu fayların deprem ürettikleri görüldü. Batıdan doğuya uzanan, 10-15 kilometre uzunluğunda olan bu faylar, bazı durumlarda birleşerek 45 kilometreye kadar uzanabiliyor,” şeklinde konuştu.

Faylar basamak batımı şeklinde ilerliyor, yeni deprem riski devam ediyor

Prof. Dr. Sözbilir, Sındırgı’daki iki büyük depremin aynı fay zonu içinde gerçekleştiğine dikkat çekti. “Bu bölgedeki faylar, bağımsız segmentlere ayrılmış durumda. İlk depremin batısındaki fay kırıldı, yaklaşık 2,5-3 ay sonra ise 15 kilometre doğuda başka bir fay kırıldı. Bu sistemde, doğuya doğru devam eden farklı faylar da var. Bölgedeki yakın zamanda benzer büyüklükte başka depremler yaşanma ihtimali bulunuyor,” dedi.

Yeni tespit edilen fayların, dağlık bölgeden ovaya doğru basamaklar halinde ilerlediğine de değinen Sözbilir, “Bu faylar, yaklaşık 750 metrelik yükseklikten 250 metreye kadar farklı kademelerde uzanıyor. Aralarındaki kot farkı ise 400-500 metreyi buluyor. Beş farklı basamak yapısı tespit ettik,” şeklinde bilgi verdi.

Jeotermal sistem ve faylar bölgedeki deprem aktivitesini etkiliyor

Bölgedeki jeotermal sistemin ve diri fayların etkileşimi de dikkat çekiyor. Prof. Sözbilir, “Emendere bölgesinde, sıcak su kaynaklarının bulunduğu alanlardan geçerek fay geçiyor. Jeotermal enerji ve canlı fayların aynı noktada bulunması, deprem aktivitesini sürdürülebilir kılıyor. Bu nedenle depremler biraz zaman alarak devam edebilir. Aynı büyüklükte artçı depremler, birkaç ay daha iç içe yaşanabilir,” açıklamasında bulundu.

Yangın ve yapı güvenliği uyarıları

Hasarlı yapıların risklerine de değinen uzman, “Sındırgı’daki yapı stokunun acil önlemlerle değerlendirilmesi gerekiyor. İlk depremde yıkılan ve ağır hasar alan binalar boşaltılmıştı. Bu sayede ikinci depremde can kaybı yaşanmadı. Son yaşanan yıkıcı depremde ise orta ve ağır hasar alan yapılar oluştu, bu binaların da tahliye edilmesi gerekebilir. En az 5 büyüklüğünde depremler olabileceği göz önüne alınarak, vatandaşların bu tür binalardan uzak durması hayati önemdedir,” ifadelerini kullandı.