Sivas Ağırlama Halayı ve Kültürel Doğru Uygulamalar Üzerine Tartışma

Sivas Ağırlama Halayının Geleneksel Çeşitleri ve Uygulamaları

Sivas il genel meclisi başkanı Mehmet Şarkışla, yaygın olarak bilinen ve dizi-filmlere de konu olan Sivas ağırlama halayını meclis gündemine taşıdı. Şarkışla, bu oyunun geleneksel olarak açık havada davul ve zurna ile, kapalı alanlarda ise tef ve saz eşliğinde oynandığını belirtti. Ayrıca, Sivas ağırlamasında dayanışmayı simgeleyen hareketlerde, oyunun özüne aykırı olarak başkişinin ayakkabısının tabanını göstermesinin doğru olmadığını vurguladı. Bu hareketin, halk kültüründe yeri olmadığını ve bu gibi yanlış uygulamaların sürdürülebilirliği açısından sakıncalı olduğunu ifade etti.

Kültürel Uygulamalarda Yanlış Anlamalar ve Düzeltmeler

Bir kültür uzmanı ve halk oyunu araştırmacısı olan Özcan Keskin, Şarkışla’nın iddialarını destekleyerek, günümüzde yapılan bazı hareketlerin kültüre zarar verdiğini dile getirdi. Keskin, özellikle düğünlerde ve modern toplumsal etkinliklerde oynanan figürlerde abes hareketlerin arttığını ve bu durumun halk oyunları camiası ile kültür açısından bir sorun haline geldiğini söyledi. Keskin, doğru ve geleneksel uygulamalardan sapmanın kültürel bütünlüğü zedelediğini belirterek, “Bayılmadaki ayak atmanın ve dengeyi sağlayan figürlerin, en büyük katkısının kültürümüze olduğunu” vurguladı.

Uzmanlar ve Halk Oyunları Üzerine Görüşler

Halk Oyunları Araştırmacısı Ziya Soybayraktar, filmlerde ve modern uygulamalarda oyunun özüne uygun olmayan hareketlerin yapıldığını dile getirdi. Soybayraktar, “Sivas halayında ayak bükme, karşıya uzatma gibi hareketler saygısızlık olarak değerlendirilebilir. Bu hareketler, dansa ve halk oyunlarına uygun olduğunu zannetmediğimiz, abartılı figürlerdir” dedi. Ayrıca, Kelkit Vadisi bölgesinde oynanan Dik Halayı ve Üç Ayakta gibi danslarda, bu hareketlere yakın örneklere rastlandığını ancak aşırıya kaçılmadığını ifade etti. Uzmanlar, doğru temelde koreografi ve ritmik hareketlerin önemine vurgu yaparak, kültürel bütünlüğü koruyan uygulamaların günümüzde de sürdürülmesi gerektiğini belirtti.