Yapay Zekanın Türk Halk Müziğine Etkisi Tartışılıyor

Yapay Zekanın Türk Halk Müziğine Yönelik Tartışmaları Sürüyor

Son dönemde yapay zekanın müzik ve kültür alanında yaygınlaşmasıyla birlikte, Türk Halk Müziği’nin geleneksel yapısı üzerinde çeşitli görüşler ortaya çıkıyor. Bazı vatandaşlar, yapay zekanın yeni imkanlar sunduğunu ve çağın ihtiyaçlarını karşılamak adına önemli bir araç olduğunu vurguluyor. Ancak, kültürel mirasın korunması açısından endişeleri de dile getiriliyor.

Özellikle, Sivas’ta yaşayan ve Aşıklık geleneğinin son temsilcilerinden Zeki Hayaloğlu, yapay zekanın müzik üzerindeki etkisini değerlendirdi. Hayaloğlu, “Her şeyden önce kendi müziğimizi kaybetmememiz gerekiyor. Yapay zekâyı çağımızda bir ihtiyaç olarak görüyorum. Eserler yüzde doksan oranında değiştiriliyor, yine de temel bilgilerin ve kayıtların etkilemeyeceğine inanıyorum. Ancak, ekleme ve değiştirmeler kültürümüzü bozabilir,” dedi.

Kendini ‘Ozan Efsani’ olarak tanımlayan Mustafa Efsani ise, yapay zeka ve çalışmaları hakkında oldukça kritik bir değerlendirme yaptı. “Yapay ben asıl, ben varken onun adının geçmemesi gerekir,” diyen Efsani, “Yapay zekanın, birkaç yıl içerisinde bizi ortadan kaldırıp, unutulmamıza neden olacağını düşünüyorum. Gençlerin bu teknolojiden uzak durup, saz çalmaya devam etmeleri önemli,” ifadelerini kullandı.

Halk ozanı Kenan Bilgaç ise, yapay zekanın kültürümüzü olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. “Teknolojiyi doğru kullanmak önemli. Yapay zekayı doğru kullanırsak faydalı olur, yanlış kullanırsak kültürümüz zayıflar,” diyen Bilgaç, “Türkülerdeki makamların önemine değindi ve yapay zekanın, kültürümüzü zayıflatma riski olduğunu belirtti. Gençlere, özüne bağlı kalmaları ve geleneksel öğrenmeye devam etmeleri tavsiyesinde bulundu,” dedi.

Yapay zeka ve kültürel mirasların kesiştiği bu tartışma, hem teknolojinin getirdiği yenilikleri hem de geleneksel müziğin korunmasının önemini yeniden gündeme getiriyor.