CHP’de iç çatışmalar ve ihraç tartışmaları devam ediyor

CHP’de İç Çatışmalar ve İhraç Tartışmaları Sürüyor

Suç örgütü kurmakla suçlanan Ekrem İmamoğlu’nun CHP içindeki rahatsızlıkları artırdığı bildirildi. Özgür Özel’in “üzerine beton dökmeyiz” şeklindeki savunması ise partideki ciddi gerilimi yükseltti. Yolsuzluk ve etik konularında saf dışı bırakılan isimler arasında Gürsel Tekin, Berhan Şimşek ve Barış Yarkadaş bulunuyor. Ayrıca, Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır da disiplin kuruluna sevk edilen isimler arasına katıldı. Çakır ise karar beklentisi olmadan istifa ederek, yönetime sert eleştiriler yöneltti. Çakır, yaptığı açıklamada, “Benim davam müteahhitle müşahit arasındadır. Müşahit sandık başını bekleyendir. Müteahhit ise rantçıdır. Bu parti, müteahhit emrine girmiş ve şube müdürleri atanmış” ifadelerini kullandı. Çakır ayrıca, Genel Başkan Özgür Özel’e “Genel Başkan’san görelim yiğitliğini” çağrısında bulundu.

Partide yaşanan rahatsızlıklar konusunda CHP Genel Merkezi’nin tavrı ise yumuşak. Bir köşe yazısında, CHP’nin enerjisinin siyaset üretmek yerine iç çatışmalara harcandığı öne sürüldü. Yazarda, CHP’de genetik “hizipçilik” hastalığının hiç bu kadar pervasız olmadığını, hatta ‘İmamoğlu Suç Örgütü’ ile gelen büyük yolsuzluk yükünün partinin en ufak eleştirisine tahammülü zorlaştırdığı iddia edildi. Gürsel Tekin, Berhan Şimşek ve Barış Yarkadaş gibi isimlerin ihraç edildiği, Hasan Ufuk Çakır’ın ise istifa ettiği hatırlatıldı.

Yolsuzluk ve iddialarına karşı çıkanların, kurultay sonrası yayımlanan bildirideki ifadelerin ortasında kaldığını belirten yazarda, “CHP’de yozlaşmaya karşı çıkanlar ve Kılıçdaroğlu’nun ‘arınma’ çağrısına destek verenler, giyotin tehdidi altında. İlçe başkanlarının ihraç edilmesiyle ilgili metne göre, “Değerlerimizi savunan 30 ilçe başkanını kutladık” deniyor ama aslında o cümleyi kuran hukuken CHP’nin İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin. Bu cümle gerekçe gösterilerek, 30 eski ilçe başkanının ihraç edileceği öne sürüldü.”

İtirafçılara ve rüşvet iddialarına kayıtsızlık

Parti içindeki korku ve sessizlik ise dikkat çekici. İtirafçıların ve rüşvetle ilgili iddialarda bulunan CHP’li belediye görevlilerinin üzerinde durulurken, örgütlü sessizlik sürüyor. Özellikle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı isimler, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ilk deşifre eden isimler arasında yer alıyor. Yıldız, savcılığa verdiği ifadesinde, görevi sırasında CHP’nin yolsuzluk sistemine dair önemli bilgiler paylaştığını belirtti.

Ancak, bu itirafçılar üzerinde CHP yönetiminin harekete geçmemesi, dikkat çekiyor. Yıldız ve benzeri isimler, iktidara karşı açıklamalar yapmasına rağmen, CHP yönetimi onların üzerine gitmiyor veya ihraç talebinde bulunmuyor. Bu durumun, büyük bir korku ve sessizlikle ilişkilendirildiği yorumları yapılıyor. Bir yandan da, CHP’deki bu sessizlik ve suskunluk, içten bir sorun ve çözüm yollarının bulunmadığına işaret ediyor.

Özetle, CHP’de içteki çatışmalar ve ihraç süreçleri, partinin temel sorunlarıyla yüzleşememe halinde olduğunu gösteriyor. Organizasyonel ve etik meselelerin çözümü, partinin geleceği açısından kritik önemde duruyor.