Sivas’ın Tarihsel İsimleri ve Kökenleri: Anadolu’nun Saklı Mirası

Sivas, Anadolu’nun en köklü şehirlerinden biri olarak, tarihi boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yaptı. Hititler, Hititler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi çeşitli uygarlıkların izlerini taşıyan şehir, bu dönemlerde farklı isimlerle anıldı. Tarih kitaplarında Sivas için kullanılan isimler arasında Sebaste, Sipas, Megalopolis, Kabira, Diaspolis (Tanrı Şehri), Talaurs, Danişment İli, Eyalet-i Rum, Eyalet-i Sivas ve günümüzdeki ismiyle Sivas yer alıyor.

Bu isimler, şehrin Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki egemenlik değişimlerini ve kültürel yansımalarını gözler önüne seriyor. Peki, Sivas ismi nereden geliyor? Aslında şehir isminin kökeniyle ilgili iki ana söylenti bulunuyor.

Sivas İsminin Kökenleri

Birinci görüş, şehrin Roma dönemine dayanan kökenine işaret ediyor. Eski Yunanca’da “Augustus Şehri” anlamına gelen Sebaste ismi, Pontus Kralı Polemon’un karısı, ünlü tarihi figür Pitodoris’in, Roma İmparatoru Augustus’a ve Roma’ya duyulan bağlılık ve minneti göstermek için verdiği iddia ediliyor. Zamanla halkın dilinde Sivasa şeklinde telaffuz edilerek bugünkü Sivas adını aldığı düşünülüyor.

İkinci anlatı ise yerel ve sembolik bir hikayeye dayanıyor. Rivayete göre, şehrin merkezinde üç büyük su kaynağı bulunuyordu. Bu kaynaklar; Allah’a şükür, anne-babaya saygı ve küçük nesillere sevgi gibi temel değerleri temsil ediyordu. Bu değerlerin zaman içerisinde kaybolmasına inanılıyor ve suyun kurumasıyla bağlantılı olarak, adın Sipas kelimesinden, yani “üç göze” anlamından evrilerek zamanla Sivas şeklinde yayıldığı iddia ediliyor. Böylece, binlerce yıllık geçmişiyle Sivas, farklı isimler ve anılara sahip olsa da, Anadolu’nun birlik ve dirlik şehri olmayı sürdürdü.