Duygulandıran hikâye: Meral Özkan koruyucu aile olmaya nasıl karar verdi?

Koruyucu Ailelikte Sevgi Dolu Bir Yolculuk

Sivas kent merkezinde yaşayan Meral ve Hulusi Özkan çifti, uzun yıllar çocuklarının büyümesini izledikten sonra içlerindeki boşluğu sevgiyle doldurma ihtiyacı hissetti. 2008 yılında çocuk esirgeme kurumundan çocuklara yardım etmek amacıyla koruyucu aile olmaya karar verdiler.

Meral Özkan, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yönlendirmesiyle tanıştığı Hüseyin ile zamanla yakınlaşarak ailesinin dördüncü üyesi yaptı. Hüseyin, ailesine ilk geldiğinde iki yaşındaydı ve bugün 17 yaşında. Özkan ailesi, Hüseyin’e karşı hissettikleri sevgi ve sorumluluk duygusunu zarif bir şekilde ifade ederek, “O, ailemizin gururu ve çocuklarımız kadar kıymetli,” dedi.

Koruyucu Aile Olmanın Farklı Bir Boyutu

Özkan çifti, koruyucu aile olmanın hayatlarını nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “Her şeyden önce bu, büyük bir sorumluluk ve sabır istiyor. Devletin belirlediği şartlar uygun olmalı ve görevi gönülden yapmalısınız. Bu süreçte aldığınız en büyük ödül, çocuklarınızla kurduğunuz içten bağ ve onların büyümesine tanıklık etmek.”

Sevgi Dolu Bir Sorumluluk

Koruyucu ailesi olmanın sadece maddi bir yük olmadığını belirten Özkan, “Çocuklara sevgi, ilgi ve güven ortamı sağlamak, onları hayata hazırlamak en büyük kazanç,” diye ekledi. Ayrıca, bu deneyimin sadece çocuklar için değil aileler için de moral ve sağlık açısından faydalı olduğunu vurguladı. Özkan ailesi, çocuklara anne sıcaklığı ve aile ortamı sunmanın ne denli değerli olduğunu söylüyor.

Topluma Özgün Bir Meslekİ

Özkan ailesinin hikayesi, toplumda koruyucu aile olmanın önemine dikkati çekiyor. Birçok çocuk, yurtlarda maddi imkanların ötesinde, anne-baba şefkatine hasret. Bu tür aileler, çocukların yaşamındaki eksiklikleri gidererek onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunuyor. Özkan ailesi, herkesin bu kutsal göreve ortak olmasını teşvik ediyor ve “Bir çocukla hayatınızı paylaşmak, en kıymetli miraslardan biri,” diyor.