Rusya-Ukrayna savaşında yeni gelişmeler ve uluslararası etkiler

Rusya’nın Ukrayna’daki Toprak Kazanımları ve Bedeli

Ülger, Rusya’nın Ukrayna topraklarının yaklaşık beşte birini kontrol altına almasına rağmen bunun çok ağır bir bedel karşılığında gerçekleştiğine dikkat çekti. Moskova’nın:

• Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmesi,
• enerji ihracatının büyük ölçüde durması,
• uluslararası yaptırımlar nedeniyle ekonomik izolasyona tabi tutulması,
• Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin hakkında tutuklama kararı çıkarması,

gibi gelişmelerle uluslararası hareket alanının önemli ölçüde daraldığını vurguladı. Moskova, bu savaşta “toprak kazanımı” kadar mevcut konumunu koruma refleksiyle hareket ediyor. Uzun süredir yaşadığı çözülme korkusunun tekrar belirginleştiğine işaret etti.

Avrupa Birliği: Enerji Krizi ve Siyasi Dönüşüm

Prof. Ülger’e göre, savaşın en büyük kaybedeni Avrupa Birliği. Rus enerji kaynaklarının kesilmesiyle Avrupa ülkeleri ciddi ekonomik daralma ve stagflasyonla karşı karşıya kaldı. Ayrıca, savaşın ardından Avrupa’da savunma harcamaları arttı, 7 milyonu aşan Ukraynalı sığınmacı akını gerçekleşti ve aşırı sağ partilerin birçok ülkede iktidara veya muhalefete yükselmesi Avrupa siyasetinde yeni dengeleri şekillendirdi.

ABD: NATO’yu Yeniden Güçlendirilmesi ve Ekonomik Fırsatlar

ABD’nin savaşın kazananı olduğu değerlendirmeleri öne çıkıyor. Washington, üç önemli noktada çıkar elde etti:

1. NATO’nun Liderliği Yeniden Sağlandı

Savaş öncesinde NATO’nun varlığı ve geleceği tartışılırken, Ukrayna’daki çatışma ittifakın yeni bir misyon ve birliktelik kazanmasına neden oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir” ifadesi savaşla birlikte kesinlikle değişti.

2. NATO Genişlemesi Hızlandı

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması, Rusya tehdidiyle alışılmışın dışında bir biçimde bölgede güçlenme sağladı. Bu gelişme, ABD’nin uzun süredir planladığı “Rusya’yı çevreleme stratejisi”ni sahada pekiştirdi.

3. Avrupa’daki Savunma Harcamaları Artışına ABD Yön Verdi

Avrupa Birliği’nin 2030’a kadar savunmaya ayıracağı 800 milyar Euro ve NATO’nun 2035 hedefiyle, toplam savunma bütçesinin milli gelir oranında artması ABD savunma sanayisi açısından yeni pazarlara kapı araladı. Ülger, silah ve teçhizat ihtiyaçlarının en az yarısının ABD’den karşılanacağını belirtti.

ABD-Ukrayna İşbirliğinde Yeni Dönem: Nadir Elementler Anlaşması

Prof. Ülger, Trump döneminde imzalanan ve Ukrayna’nın doğal kaynaklar üzerinde önemli bir kontrol sağlamasına imkan tanıyan nadir elementler anlaşmasından bahsederek, bu hamlenin ABD’nin stratejik egemenliğini pekiştirdiğini ifade etti.

Savaşın Gidişatı ve Kazananın Kim Olduğu

Savaşın 2025 yılına kadar İstanbul ve Alaska’da devam edeceğine dair müzakerelere rağmen, henüz kalıcı bir ateşkes sağlanamadığını belirten Ülger, çatışmanın net bir sona ermiş gibi görünmediğini vurguladı. Gelişmelerin en büyük kazancının ABD olduğunu ve Rusya ile Avrupa’nın ciddi kayıplar yaşadığını ekledi.