Antalya’daki Depremler: Faylar ve Riskler Üzerine Uzman Değerlendirmeleri

Antalya’da Deprem Kaynakları ve Son Durum

Prof. Dr. Nihat Dipova, Antalya şehir merkezini etkileyen iki ana sismik kaynağın bulunduğunu belirtti. Bu kaynaklar, karasal depremler ve Körfez depremleri olarak ayrılıyor. Karasal kaynaklar, bölgedeki kısa ve tali faylar üzerinde gerçekleşirken, Körfez’deki dalma-batma zonu depremleri ise bölgesel tektonik hareketlerle bağlantılıdır. Dün gece ve bugün öğle saatlerinde hissedilen depremler, karasal faylar üzerinde meydana geldi. Bu depremler, Körfez’in dalma-batma zonu ile doğrudan ilişkili değil, ancak bölgenin genel tektonik yapısıyla bağlantılıdır.

Analizlere göre, bu son iki depremin büyük faylar üzerinde gerçekleşmediği, daha çok Kemer ve Korkuteli arasında bulunan kısa ve tali faylar üzerinde olduğu tespit edildi. Bu faylar, 2017 yılında yayımlanan çalışmalarımızda da yer alıyordu. Maksimum 5.2 büyüklüğündeki depremler, Antalya şehir merkezinde ciddi hasar oluşturabilecek boyutta değil. Ayrıca, bölgeye biraz uzaklıkta kalan Kemer-Beldibi civarındaki oteller ve yerleşim yerleri, depremleri daha fazla hissedebilir. Ancak genel anlamda, Antalya merkezinde büyük bir risk taşımayan depremler söz konusu.

Antalya’da Farklı Bölgelerdeki Deprem Hissedişleri

Prof. Dr. Dipova, Konyaaltı bölgesinde ise deprem faylarının hem kısa hem de sınırlı sayıda olduğunu vurguladı. Bu bölgelerde büyük bir deprem beklenmediğini belirtti. Antalya’da deprem nasıl hissedildiğine dair de izlenimler aktardı. Liman mahallesinde, alüvyon ve suya doygun kil tabakalarının bulunduğu bölgelerde daha çok hissedildi. Güçlü yerel zemin yapısı sayesinde binaların az da olsa sallandığını ve kapakların hafifçe hareket ettiğini belirtirken, kaya zeminlerde ise etkisinin daha az olduğu gözlemlendi. Buralarda ise sadece hafif sallantılar yaşandı. Özellikle, Beldibi ve Kemer bölgesinde ise depremin daha fazla hissedildiği belirtiliyor.

Dalma Batma Zonundan Beklenen Büyük Depremler ve Antalya’nın Riski

Depremin büyük ölçüde hissedildiği Liman Mahallesi’nde yaşananlar ele alındığında, Antalya şehir merkezinde ciddi bir hasar olasılığı bulunmuyor. 13.21’deki depremin ise dalma batma zonunda yaklaşık 95 kilometre derinlikte gerçekleştiği açıklandı. Prof. Dr. Dipova, bu zon üzerinde büyük depremler beklediklerini, analizler sonucunda 7 büyüklüğüne kadar depremler öngördüklerini dile getirdi. Ancak, gerçekleşen depremler 5.2 büyüklüğünde olup, büyük faylar üzerinde değil, daha kısa faylar üzerinde belgelenmiş durumda. Bu nedenle, yüzeye yakın faylar kötü etkiler oluşturabilirken, Antalya şehir merkezi uzaklıkları nedeniyle büyük bir tehdit altında değil.

Ancak, bölgedeki en büyük risk kaynağının dalma batma zonu olduğunu ve bu bölgenin, özellikle Baf açıkları ve Finike bölgesinden başlayıp, Antalya’ya doğru kama şeklinde derinleşen fay hatlarıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Bu faylar üzerinde gerçekleştirilen analizler, 7 büyüklüğüne ulaşabilen depremler üretebileceğine işaret ediyor. Yine de, derinlikleri nedeniyle bu depremler doğrudan hissedilmeyebilir ve Antalya’ya etkisi zamanla ve uzaklıkla sınırlı kalabilir.