11. Yargı Paketi’nin Getirdikleri ve Hukuki Etkileri

11. Yargı Paketi Hızla Onaylandı

Türk İnternet Medya Birliği Başkanvekili ve Star Gazetesi yazarı Av. Cüneyd Altıparmak, 11. Yargı Paketi’nin hızla kabul edilmesini değerlendirdi. Paketin özellikle infaz düzenlemesi ve mahkumların tahliyesi konusunda önemli değişiklikler içerdiğine değindi.

Pakette Neler Değişti?

Geniş kapsamlı bu yasal düzenleme, özellikle COVID-19 pandemi sürecine bağlı tahliyeleri gündeme getirdi. Aynı zamanda Avukatlık Kanunu, icra ve iflas işlemleri, istinaf süreçleri ve önalım hakkı gibi alanlarda yeni hükümlere yer verildi. Bu düzenlemeler, adli prosedürlerde köklü değişiklikler öngörüyor.

Çocukları Suçta Kullanmak Artık Cezayı Artırıyor

Suç örgütlerinin çocukları araç olarak kullanması halinde, örgüt yöneticilerine verilen cezalar artırıldı. Bu adım, gençlerin mafyalaşma sürecine itilmesinin önlenmesi ve suçun çocuklar üzerindeki etkisinin azaltılması amaçlanıyor. Ayrıca örgüt kurma, yönetme ve üyelik suçlarına ve silahlı örgütlere karşı yaptırımlar da güçlendirildi.

Diğer Suçlar ve Yeni Cezalar

Kuru sıkı silah kullanımıyla ilgili suçlar, artık ‘Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokma’ kapsamında değerlendiriliyor. Bu suçun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenirken, kurbanın toplu olduğu mekânlarda işlenmesi durumunda ceza oranı artırılacak. Ayrıca ulaşım araçlarının hareketini engellemek, araç hırsızlığı, taksirle yaralama ve güveni kötüye kullanma suçları da yeni düzenlemelere dahil edildi.

COVID-19 Kaydıyla İşlenen Suçlarda İstisnalar

Yeni infaz düzenlemesinde bazı suçlar istisna olarak belirtilmiş olup, bunlar arasında kasten öldürme, deprem nedeniyle gerçekleşen ölümler, cinsel suçlar, terör suçları ve örgütlü suçlar bulunuyor. Bu suçların kapsam dışında kalması halinde, infaz ve tahliye süreçleri etkilenebilir. Anayasa Mahkemesi’nin gündemine gelmiş olan deprem kaynaklı ölümler gibi istisnalar, iptal edilme potansiyeline sahip.

İki Ayrı Grup ve Tahliye Süreci

İnfaz düzenlemesine göre, işlenen suçlar iki temel grup halinde ele alınıyor. Birincisi, istisna olmayan suçlar; ikincisi ise yukarıda belirtilen istisna suçlar. 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlar için ise çeşitli şartlar ve denetimli serbestlik imkanları tanınıyor. Bu kapsamda, toplam cezası 10 yılın altında olanlar ve 10 yıl ve üzeri olanlar farklı şekillerde değerlendirilerek, en az 1 ay ile 3 ay arasında değişen sürelerle kapalı ceza infaz kurumunda kalma zorunluluğu getirildi.

Tahliye Edilmeyenler Ne Yapmalı?

Mahkûmlar, tahliyeleri için önce ceza infaz kurumuna talepte bulunmalı. Talep reddedilirse, İnfaz Hakimliği’ne şikâyet edilebilir. Bu kararlar da temyiz edilebilir ve son aşamada Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilebilir. Ayrıca, kararın kesinleşmiş olması halinde, kanun yararına bozma veya bireysel başvuru yolları kullanılabilir. Böylece mahkûmlar tahliye imkanını değerlendirebilir.

Infazlarda Değişiklikler ve Süreç

Paket, yeni bir eşitsizlik yaratmaktan çok, denetimli serbestliğe geçiş sürecini biraz daha erkene çekti. Mahkumlar, tamamen serbest bırakılmıyor; denetim altında kalmak zorunda ve herhangi bir ihlal, infaz kurumunda kalma süresini uzatabilir. Ayrıca, belirli suçların iptal edilme ihtimali ve yeni ceza düzenlemeleri de güncel hukuki çerçevede ele alınıyor.

İşte, bu yeni düzenlemenin hukuki ve cezai süreçlere önemli etkileri bulunuyor. Çocukların ve örgütlü suçların cezalandırılmasında artırılan yaptırımlar, suçların kapsamı ve infaz usullerinde getirilen yeni kriterler, özellikle pandemi dönemine özgü infaz uygulamalarını şekillendiriyor.