Çelik Kubbe: Türkiye’nin Çok Katmanlı Hava ve Füze Savunma Mimarisinde Güçleniyor

Çelik Kubbe ile Güvenlik Altyapısı Güçleniyor

Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla hayata geçirilen “sistemler sistemi” yaklaşımıyla geliştirilen Çelik Kubbe, katmanlı hava ve füze savunma mimarisiyle Türkiye’nin gökyüzündeki güvenlik şemsiyesini oluşturuyor. Bu entegre sistemler, alçak, orta ve yüksek irtifa tehditlerine karşı çok katmanlı ve etkili koruma sağlıyor.

Yerli Sistemler ve Gelişmeler

Türk savunma sanayisinin öncü şirketleri, Çelik Kubbe’yi güçlendiren çeşitli sistemler geliştirmeye devam ediyor. Bu sistemlerden biri olan KORKUT, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) düşük irtifa hava savunma ihtiyaçlarına karşılık veriyor. ASELSAN tarafından tasarlanan bu namlulu hava savunma sistemi, mobil ve hızlı tepki kabiliyetiyle öne çıkıyor.

Çelik Kubbe’nin diğer önemli unsurları ise HİSAR-A+ ve HİSAR-O+ hava savunma sistemleri. Bu sistemler, Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği alçak ve orta irtifa hava savunma çözümleri arasında yer alıyor. ASELSAN ve ROKETSAN’ın geliştirdiği bu sistemler, hava araçları, seyir füzeleri, İHA’lar ve helikopterlere karşı etkin koruma sağlıyor.

Yüksek İrtifa ve Uzun Menzil Koruma

Stratejik önemdeki yüksek irtifa ve uzun menzilli tehditlere karşı ise SİPER sistemi devrede. ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE’nin ortak çalışmasıyla geliştirilen bu hava savunma sistemi, savaş uçakları, seyir ve balistik füze benzeri tehditlere karşı kritik tesisleri ve şehirleri koruma amacı taşıyor. Envantere giren SİPER Blok 1, seri üretimi devam eden ve dost ülkelere ihracatı sürdürülen bir sistem haline geldi. Ayrıca, SİPER Blok 2 çalışmalarında ise ilerlemeler devam ediyor.

Entegre ve Çok Katmanlı Güvenlik

Türkiye, sadece yerli sistemlerle değil, aynı zamanda hava platformlarından atılabilen ve omuzdan atılan sistemlerle de hava tehditlerine karşı önlem alıyor. ROKETSAN’ın geliştirdiği SUNGUR sistemi, alçak irtifada askeri birlikleri korurken, TÜBİTAK SAGE’nin GÖKTUĞ füzesi ise havadan havaya angajman yeteneğini artırıyor. Ayrıca, lazer tabanlı yüksek hassasiyetli sistemler olan ASELSAN’ın GÖKBERK ve ROKETSAN’ın ALKA sistemleri, yeni nesil savunma konseptlerine öncülük ediyor.

Hibrit Sistemlerle Etkin Koruma

Füze, namlulu ve lazer sistemlerini entegre eden hibrit yapıya sahip sistemler, sahada bütünleşik ve uyumlu çalışıyor. ASELSAN’ın GÜRZ hava savunma sistemi ve GÖKER, GÖKDENİZ, GÖKSUR ile ROKETSAN’ın LEVENT sistemleri, ihtiyaçlara göre özel çözümler sunuyor. Bu sistemler, tehditleri kaynağında yok eden milli mühimmatlar ve gelişmiş füzelerle güçleniyor.

Tehdidi Yok Etmenin Milli Çözümleri

Türkiye, tehditleri kaynağında tespit edip etkisiz hale getirmeye odaklanarak, milli ve yerli çözümler geliştirmeye devam ediyor. ROKETSAN’ın MAM ailesi mühimmatları, OMTAS, UMTAS, KARAOK, TRLG-122/230, İHA-122/230, K+ güdümlü roketler, TAYFUN, AKYA, ÇAKIR, ATMACA ve SOM gibi stratejik füze sistemleri, sahadaki etkinliği artırıyor. Bu sistemler, Türkiye’nin savunmadaki bağımsızlığını pekiştiriyor.

Güvenlikte Yeni Dönem: Çelik Kubbe

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Çelik Kubbe’nin sahada mutlak bir güvenlik şemsiyesi oluşturduğunu belirterek, “Artık savunma sanayi unsurlarımız ‘bir arada’ değil, birlikte çalışmak zorunda; sistemler ise sadece ‘eş zamanlı’ değil, eş güdümlü ve bütünleşik biçimde hareket etmek zorunda. Güvenlik anlayışımız da sadece caydırıcılıkla sınırlı değil; etki alanı üstünlüğünü esas alıyor. Bu doğrultuda geliştirilen Çelik Kubbe, çok katmanlı hava savunma mimarisinin merkezinde yer alıyor. Tüm unsurların ortak bir ağda buluştuğu bu yapı, tehditleri tespit etmekle kalmıyor, gerçek zamanlı ve entegre karşılıklar üreterek sahada mutlak bir güvenlik şemsiyesi oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.