Hürmüz Boğazı ve Jeopolitik Riskler Artıyor

Hürmüz Boğazı’nın Önemi ve Güncel Durum

İsrail’in İran’a yönelik askeri operasyonlarının ardından, küresel enerji güvenliği açısından kritik önemdeki Hürmüz Boğazı yeniden risk haritasının merkezine oturdu. Bu dar geçit, uluslararası petrol ticaretinin yaklaşık üçte birinin geçiş yaptığı ve Orta Doğu’daki jeopolitik tansiyonla birlikte alarm zillerini çaldıran önemli bir bölge olarak öne çıkıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, günlük 17-20 milyon varil petrol ve kondensatın dünya pazarlarına taşındığı Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Umman Denizi’ni birbirine bağlayan kritik bir güzergâh. Bu noktadan geçen sevkiyatların yaklaşık %70’i Asya pazarlarına yönelirken, Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore başlıca alıcılar arasında yer alıyor. Aynı zamanda, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen LNG sevkiyatlarının büyük bir bölümü de yine bu bölgeden geçerek Avrupa başta olmak üzere küresel pazarlara ulaşmakta. Hürmüz, küresel LNG ticaretinin yaklaşık %20’sini de taşıyor.

Artan Tehditler ve Petrol Fiyatlarındaki Gelişmeler

İsrail’in, İran’ın başkenti Tahran da dahil olmak üzere birçok kente düzenlediği saldırıların ardından, petrol fiyatları gün içinde %7’yi aşan yükselişle 73,58 dolara kadar çıktı. Bu, yaklaşık beş ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti. Saldırılarda, İran Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları Komutanı’nın yanı sıra 6 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Tahran’da sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması ise çatışmanın boyutunu daha da derinleştiriyor.