Dolar 40,0009
Euro 46,9917
Altın 4.290,34
BİST 10.107,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sivas 30°C
Açık
Sivas
30°C
Açık
Çar 31°C
Per 33°C
Cum 34°C
Cts 36°C

Hüseyin Cemil Meriç: Bir Düşünürün Hayatı ve Eserleri

Hüseyin Cemil Meriç’in hayatı, düşünceleri ve eserleri hakkında detaylı bilgi. Türk entelektüel dünyasının önemli ismi hakkında kapsamlı bir anlatım.

Hüseyin Cemil Meriç: Bir Düşünürün Hayatı ve Eserleri
12 Haziran 2025 15:00
23
A+
A-

Giriş

Birinci Balkan Savaşı sırasında 1912 yılında Meriç nehri yakınlarındaki Dimetoka’dan Hatay’a göç eden Hüseyin Cemil Meriç, 12 Aralık 1916’da Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi. Ailesinin göçmenlik psikolojisi ve Hatay’ın özgün siyasi, kültürel ve sosyal yapısı, onun kişiliğinin şekillenmesinde büyük rol oynadı.

Çocukluk ve Eğitim Yılları

Prof. Dr. Emin Işık, Meriç’in fikri yapısının oluşmasında, Balkanlara dayanan ailesinde doğmasının ve gençliğini Fransız işgalindeki Hatay’da geçirmesinin etkili olduğunu belirtmişti. Ali İlmi Fani’nin rehberliğinde divan edebiyatını keşfeden Meriç, 4 yaşında okuma yazma öğrendi. İlk ve orta öğrenimini Reyhanlı Rüştiyesi’nde tamamladı; burada Arapça, Fransızca, Kur’an-ı Kerim, tecvid ve ahlak eğitimi aldı.

Fransız eğitim sisteminin uygulandığı Antakya Sultanisi’ne giderek lise eğitimini sürdürdü. Bu dönemde, özellikle Fransız ve Türk hocalardan aldığı eğitimle birlikte, Ali İlmi Fani’nin yönlendirmeleri doğrultusunda divan edebiyatını keşfetmişti. Gençlik yıllarında Dostoyevski ve Dumas’ın eserlerinden büyük ilgi duydu.

İlk Yazıları ve Siyasi Mücadelesi

“Geç Kalmış Bir Muhasebe” başlıklı ilk yazısı 1933’te yerel Yenigün gazetesinde yayımlandı. 1936’da Nurullah Ataç ve Reşat Ekrem Koçu’nun da öğretmenlik yaptığı İstanbul’daki Pertevniyal Lisesi’ne geçti. Bazı hocalarını eleştirdiği için 12. sınıfta okuldan ayrıldı ve aynı yıl Nazım Hikmet ve Kerim Sadi ile tanıştı. 1937’de ise geçimini sağlamak amacıyla gittiği İskenderun’da Haymaseki Köyü’nde 9 ay öğretmenlik yaptı, ardından sınavla Gümüşhane’deki Tercüme Bürosu’nda reis muavini olarak çalıştı.

İlk şiirlerini “Fırsat Yoksulu” mahlasıyla Tarık Mümtaz’ın çıkardığı Karagöz dergisinde yayımladı. Ayrıca Fransızca ve İngilizce metinleri sözlü çevirerek çevresindekilere yardımcı oldu. Bu dönemde, ilk çeviri kitaplarından biri olan Balzac’ın “Altın Gözlü Kız” romanını 1943’te yayımladı.

Siyasi Tutukluluk ve Türkiye’ye Katılma Süreci

1938’de çeşitli geçici işlerde çalışan Meriç, 1939’da Hatay’da hükümeti devirmeyi amaçlayan bir girişim nedeniyle tutuklandı. Yaklaşık 3 ay hapis yattıktan sonra beraat etti ve 29 Haziran 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye katılmasıyla beraber ülkeye giriş yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Edebiyat, özellikle Felsefe Bölümü’nde eğitim aldı; ancak üniversiteyi tamamlamadı.

Yazıları 1941’den itibaren çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1942’de Fevziye Menteşeoğlu ile evlendi ve iki çocuğu dünyaya geldi. 1944’te İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Fransız Filolojisi Bölümü’nü bursla kazandı ve mezun oldu. 1944-1974 yılları arasında Elazığ Lisesi ve İstanbul Işık Lisesi’nde öğretmenlik yaptı, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde Fransızca okutmanlığı görevlerini sürdürdü.

Gözlerini Kaybetmesi ve Sonraki Yaşamı

1954’te gözleri zayıflamaya başladı ve 1955’te tamamen görme yetisini kaybetti. Bu duruma rağmen, yaşamı boyunca çeşitli faaliyetlerini sürdürdü. Çevresindekilere okuttuğu metinleri sözlü çevirerek, Fransızca ve İngilizce metinleri yazıya dökerek çalışmalarını devam ettirdi. Ayrıca, Fransızca grameri hazırladı ve makalelerini dikte ettirerek yazdı.

Kendisini geliştirmeye devam eden Meriç, “Hisar” dergisinde “Fildişi Kuleden” başlığıyla denemeler yazdı. 1964’te yayımlanan “Hint Edebiyatı” adlı eseri, Doğu medeniyetlerine önyargıları yıkmayı amaçlayan ilk telif kitabıdır ve daha sonra iki kez daha basılmıştır. 1967’de “Saint Simon-İlk Sosyolog İlk Sosyalist” adlı eseri yayımlandı.

En Ünlü Eserleri ve Düşünceleri

Meric’in en önemli eserleri arasında “Bu Ülke” (1974), “Umrandan Uygarlığa” ve “Bir Facianın Hikayesi” bulunur. Ayrıca, “Kırk Ambar”, “Işık Doğudan Gelir” ve “Kültürden İrfana” gibi kitapları da onun düşünce dünyasını yansıtır. Denemeleri ve makaleleri birçok dergi ve gazetede yayımlandı. Çevirileri ise çeşitli alanlarda dikkate değerdir.

Hikmetli sözleri ve özgün üslubu ile dikkat çeken Meriç, dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji gibi sosyal bilimlerin birçok alanında derin araştırmalar yaptı. Kendisine has dil ve anlatım tarzı, özellikle Süleyman Nazif’in etkisiyle şekillenmişti. Yazarlık hayatı boyunca, Türk insanının uyanışına katkı sağlamak amacıyla, sesini bütün hiziplere duyurmayı hedeflemişti.

Ödülleri ve Mirası

Başarılı kariyeri boyunca birçok ödül kazandı. 1974’te “Umrandan Uygarlığa” ile Türkiye Milli Kültür Vakfı Armağanı’nı aldı, 1980’de “Kırk Ambar” ile yine aynı vakıfın Fikir Dalı ödülünü kazandı. 1981’de Türkiye Yazarlar Birliği’nin Üstün Hizmet Ödülü’nü paylaştı. Kayseri Sanatçılar Derneği’nden 1982’de inceleme, 1986’da ise fikir dalında ödüller aldı. 2014’te müzeye dönüştürülen Reyhanlı’daki evi, 2015’te ise Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü.

Üzerine araştırmalar ve çalışmalar devam eden Meriç’in kütüphanesinde yaklaşık 300 Osmanlıca eser bulunmakta ve bunlar, Prof. Dr. Ümit Meriç tarafından Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’ne bağışlandı.

Vefatı ve Mirası

13 Haziran 1987’de, 71 yaşında hayata veda eden Hüseyin Cemil Meriç, Karacaahmet Mezarlığı’nda eşinin yanında toprağa verildi. Eserleri ve düşünceleriyle Türk edebiyatı ve düşünce dünyasında önemli bir yer tutmaya devam ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.