RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’den Medya Düzenlemeleri ve Yeni Uygulamalar

Toplumsal Sorumluluğu Öne Çıkaran Medya Düzenlemeleri

ANKARA-BHA Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Yeni Şafak gazetesine verdiği röportajda, medya içeriklerinde toplumsal sorumluluğu esas alan yeni uygulamalara dair önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, aile yapısının korunmasına yönelik çalışmaların artırılacağını ve gündüz kuşağında “Aile Dostu Yayın Saati” uygulamasının hayata geçirileceğini belirtti.

Gündüz Kuşağında Aile Dostu Yayın Saatleri

Mevcut düzenlemelere göre saat 00.00 ile 05.00 arasında yayınlar korumalı zaman dilimi olarak kabul edilse de, Şahin bu düzenlemenin yeterli olmadığını vurguladı. Özellikle gündüz saatlerinde çocuklar, yaşlılar ve kadınlar yoğun şekilde ekran başında olduğundan, yayınların daha özenli ve duyarlı içeriklerle hazırlanması gerektiğine dikkat çekti. Yeni düzenlemeyle, gündüz kuşağında belirli saatlerin “Aile Dostu Yayın Saati” olarak tanımlanacağını ve bu zaman diliminde yayınlanacak içeriklerin şiddetten uzak, aile birliğini zedelemeyen ve kültürel değerlere uygun olacağını ifade etti.

Başkan Şahin, bu uygulamanın izleyiciyi korumanın yanı sıra yayıncıları da daha nitelikli ve sorumluluk sahibi içerikler üretmeye teşvik edeceğini belirtti. Ayrıca, RTÜK bünyesinde bir “seçici kurul” oluşturulacağını ve yayınların içerik açısından inceleneceklerini, onay alan programların “Aile Dostu Yayın” olarak işaretleneceğini ve ekranın köşesine bu durumu gösteren bir logonun konulacağını söyledi.

Aile Dostu Sertifika Sistemi ve Destekler

Şahin, “Aile Dostu Sertifika” sisteminin 2018 yılında yayımlanan “Aile ve Çocuk Dostu Yapım ve Dizilerin Teşvik Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile temellendirildiğini belirtti. Bu sistem sayesinde aile bütünlüğünü koruyan, çocuk ve gençlerin gelişimini destekleyen yapımlar tanınıp ödüllendirildi. Yeni yayın döneminde bu sertifika sisteminin daha kurumsal ve kapsamlı hale getirileceği üzerinde çalışmalar devam ediyor.

Sertifikayı alan yapımlar, çeşitli teşviklerden de yararlanabilecek. Bunlar arasında reklam gelirlerinde avantaj, mali destek ve yayın saatlerinde öncelik gibi kalemler bulunuyor. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşmeler sürerken, ilk sertifikaların Ağustos ayı itibarıyla verilmeye başlanması planlanıyor.

Şahin, topluma etkisi birkaç bölüm yayınlandıktan sonra analiz edilecek “Aile Etki Değerlendirme Raporu” ile bu yapımların toplum üzerindeki etkisinin ölçüleceğini ve bu verilerin hem sertifikalandırma hem de kamuoyunun bilinçlendirilmesinde kullanılacağını belirtti. Bu çalışmaların amacı, aileyi korumanın yanı sıra yayıncılığın geleceğini de güvence altına almaktır.

Sokak Röportajlarında Yeni Dönem ve Etik Kurallar

Sokak röportajlarının sosyal medya platformlarında yaygınlaşmasıyla birlikte, bazı örneklerde ciddi etik ve hukuki sorunlar görüldü. Ebubekir Şahin, “RTÜK olarak ifade özgürlüğüne ve haber alma hakkına büyük önem veriyoruz. Ancak bu özgürlük, toplum huzurunu bozacak ve insan onurunu zedeleyecek şekilde kullanıldığında müdahale etmek bizim görevimiz” dedi.

Kimi röportajlarda tarafsızlıktan uzak, manipülatif ve provokatif içeriklerin yer aldığına işaret eden Şahin, toplumun hassas değerlerine saldırılar ve kurgu içeriklerin gerçek gibi sunulması gibi durumlardan söz etti. “6112 sayılı Kanun’un 8. maddesi, yayınların insan onuruna, özel hayatın gizliliğine ve kamu düzenine uygun olmasını zorunlu kılar. Biz RTÜK olarak bu hüküm çerçevesinde gerekli yaptırımları uyguluyoruz” diye ekledi.

Vatandaşların kişilik haklarına ve onuruna büyük önem verdiklerini belirten Şahin, sokak röportajları dahil tüm içeriklerin etik ve hukuk kuralları çerçevesinde denetim altında olacağını vurguladı. Ayrıca, bu tür röportajların yalnızca basın kartı sahibi veya akredite edilmiş kişiler tarafından yapılması gerekliliğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda açıklamaları olduğunu hatırlatan Şahin, “Herkesin eline mikrofon alıp gazetecilik yapması kabul edilemez” ifadesini kullandı.

Geleneksel Yayıncılık ve Sorumluluklar

Geleneksel televizyonculuğun öneminin altını çizen Şahin, sektördeki zorlukların farkında olduklarını ve televizyonların ülkenin ses ve gözleri olduğunu belirtti. Ancak, kamu yayıncılığı ilkelerine uygun hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle gündüz kuşağındaki içeriklerde toplumsal hassasiyetlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Şahin, “Bu alanı tamamen kaldırmak gibi bir niyetimiz yok; çünkü bu kuşağın ana akım televizyonlar için hayati bir gelir kaynağı olduğunu biliyoruz. Ama bu alanı, denetimsiz dijital platformlara yönelişi artıracak şekilde değil, sorumluluk ve kalite odaklı dönüştürmek zorundayız” dedi. Kamu yayıncılığı kimliğinin korunmasının önemine değinen Şahin, “Televizyonlarımız bizim göz bebeğimizdir. Ama sadece izlenme kaygısıyla her türlü içeriği meşrulaştıran bir mecra haline gelemeyiz” diye ekledi.