Yargı Paketiyle Ceza ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Önemli Düzenlemeler

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM’de kabul edilen 10. Yargı Paketi’nin ardından yaptığı açıklamada, yeni düzenlemenin suç ve ceza sistemine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Tunç, özellikle 2 yıl ve altında ceza alanların koşullu salıverme süresiyle ilgili düzenlemelerin toplumda cezasızlık algısını azaltmayı hedeflediğine vurgu yaptı.

Yasalaşan düzenlemeyle, 2 yıl ceza alan bir kişinin en az 36 gününü cezaevinde geçirmesi gerekecek. Bir yıl ceza alanlar için bu süre 18 gün, 6 ay ceza alanlar için ise en az 9 gün olarak belirlendi. Bu değişiklik, cezaevine girmeden ceza infaz sürelerinin daha adil ve şeffaf olmasını amaçlıyor. Ayrıca, 10. Yargı Paketi kapsamında, denetimli serbestlik sistemine ilişkin önemli mevzuat düzenlemeleri de hayata geçirildi.

Yılmaz Tunç, denetimli serbestliğin toplumda suçluları yeniden kazandırmaya yönelik temel ilkelerden biri olduğunu vurguladı. Bu sistemin, suçla yüzleşmiş bireylerin topluma yeniden entegre edilmesini sağlayan köprü niteliğinde olduğunu belirtti. Ayrıca, “Denetimli serbestlik, yalnızca bir infaz şekli değil, aynı zamanda insanı merkez alan bir adalet anlayışının yansımasıdır” diyerek, bu uygulamanın suç işleyen kişilere umut ve değişim fırsatı sunduğunu dile getirdi.

Toplumdaki yeniden kazanım ve rehabilitasyon çalışmalarına değinen Tunç, denetimli serbestliğin suçluları mutlak kötülükle damgalamadan, onları yeniden topluma kazandırmayı hedeflediğine dikkat çekti. Bu sistemin, suça karışmış bireylerin toplumsal dışlanma yerine, yeniden kazanım ve uyum imkanını sunduğunu belirtti.

Yılmaz Tunç, ayrıca, denetimli serbestliğin etkinliğini rakamlar ve hayat hikayeleriyle ölçtüklerini ifade etti. 2005 yılından itibaren yaklaşık 8 milyon 464 bin kararın infaz edildiğini, 3 milyon 628 bin iyileştirme faaliyeti gerçekleştirildiğini, 1 milyon 478 bin bağımlılıkla mücadele çalışması yapıldığını, 1 milyon 449 bin yükümlünün kamuya yararlı işlerde görevlendirildiğini ve 71 bin yükümlünün elektronik izleme sistemiyle takip edildiğini kaydetti.

Yargı Paketiyle Güçlü Adımlar

TBMM’de kabul edilip yürürlüğe giren 10. Yargı Paketi ile birlikte, denetimli serbestlik kapsamında önemli düzenlemeler hayata geçirildi. Bunlar arasında, suçun koşullu salıverme tarihine kadarki sürenin en az 10’da 1’inin ceza infaz kurumu içerisinde geçirilmesi şartı yer aldı. Bu düzenleme, toplumda oluşan cezasızlık algısını kırmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Mevzuata göre, 2 yıl ve altında ceza alan bir kişinin en az 36 gün cezaevinde kalması gerekecek. 1 yıl ceza alanlar 18 gün, 6 ay ceza alanlar ise en az 9 gün cezaevinde bulunacak. Bu düzenlemeyle, cezaevine hiç girmeyen ya da kısa süreli infaz gören kişilerin, toplumda hak ettiği saygı ve adil muamele görmesi amaçlanıyor.

İşbirliği ve Sosyal İçerik

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen Denetimli Serbestlik Sistemi Değerlendirme Toplantısı’nda, Yılmaz Yavuz Yıldırım, denetimli serbestliğin sosyal hayata kazandırma ve toplumsal bütünleşmeye katkılarını vurguladı. Yıldırım, kamu yararına çalışma tedbiri kapsamında birçok kurumla işbirliği yapıldığını ve yükümlülerin sorumluluk duygularını geliştirmelerine imkan sağlandığını ifade etti.

Yıldırım, cezanın infazı konusunda paydaş kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının önemli rol oynadığını, akademisyenlerin desteğinin ise bu alanda büyük değer taşıdığını sözlerine ekledi.