2 Temmuz Madımak Olayları ve Muharrem Ayı’nın Anlamı Üzerine Bir Mesaj

Ünal Karataş’tan 2 Temmuz ve Muharrem Ayı Mesajı

İslam dünyasının önemli aylarından olan Muharrem ayı, Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela’da şehit edilmesini anmak ve matem tutmak için bir araya gelinen bir zaman dilimidir. Bu ayda tutulan oruçlar ve yapılan ibadetler, sabrı, direnişi ve hakikatin peşinden gitmeyi hatırlatır. Hz. Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela’daki zulüm ve adaletsizliğe karşı duruşu, adalet ve insanlık mücadelesinin simgesi olmuştur.

Öte yandan, 2 Temmuz 1993 tarihinde gerçekleşen Sivas Madımak Katliamı da, milletin bir arada yaşama kültürüne yönelik saldırıların en acı örneklerinden biri olmuştur. Bu olayda yakılan canlar, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen şer odaklarının ve cehaletin kurbanı olmuştur. Aynı şekilde, Başbağlar saldırısı da milletin birliğine yönelik saldırıların bir başka acı göstergesidir. Bu olaylar, milletin içindeki nifak tohumlarına karşı ortak duruş ve birlik ruhu gerektirdiğine işaret eder. Her ne kadar bu tür olaylar farklı zamanlarda ve şekillerde meydana gelse de, hepsi insanlık onuruna ve adalete yapılan saldırıların acı hatıralarıdır.

İç içe geçmiş bu tarihsel ve manevi bağ, bizlere gösteriyor ki, zulüm ve adaletsizlik her çağda ve her coğrafyada insanlığın ortak acısıdır. Hz. Hüseyin’in adalet mücadelesi ve Madımak’ta şehit olanların anısı, birlik ve kardeşlik duygularını güçlendirmeye devam ediyor. Muharrem ayının getirdiği matem ve hüzünle, madımak olayında yitirdiğimiz canları rahmetle anarken, bir daha böyle acıların yaşanmaması için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor.

Bu acı yıldönümlerini, kin ve nefreti beslemek yerine, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek adına bir fırsat olarak görmeliyiz. Farklı düşünce ve görüşlere sahip olsak da, ortak değerlerimiz bu toprakların temelidir. Muharrem ayının feyziyle ve Madımak’ın acısıyla yüreklerimiz kenetlenmeli, Hz. Hüseyin’in adalet ve hakikat mücadelesi ile Madımak şehitlerinin barış ve kardeşlik türkülerini yol gösterici olarak kabul etmeliyiz. Geçmişin acılarından ders çıkarıp, geleceğe umutla bakmak, bizim en büyük görevimizdir. Matemimiz, bölünmenin değil, birleşmenin ve dayanışmanın vesilesi olsun.